Medikal Detoks
Günlük hayatımızda, her yaş diliminde ve yaş ilerledikçe artarak, bedenen ruhen mevcutlarımızı tüketmekle kurulu bir düzenle karşı karşıyayız. Vücudumuzda bulunan enzimler, hormonlar, vitaminler kendini üretme fonksiyonuna sahip olsa da değişen dünyevi şartlar sebebiyle tüketimleri daha hızlı olmakta üretimleriyle ve dışarıdan yerine koymakla denge kurulamamaktadır. Ütopik bir yaşam ortamı oluşturamayacağımıza göre elimizde bulunan tıbbi verilerle sağlıklı yaşamı yönetmemiz gerekmektedir.
Vücudumuzda özellikle daha önceden olmayan olduğunda bizleri endişelendiren bulgularımızı (semptomlarımızı) bir düşünelim. İnsanlar halsizlik, yorgunluk, şişkinlik, yeni teşhis edilen alerji, döküntü, uzun süren veya tek bir antibiyotikle geçmeyen, daha şiddetli seyrettiğini ifade ettikleri enfeksiyonlar ya da dışkılama alışkanlıklarındaki sık sık değişmeler, ishal, kabızlık, karın ağrısı atakları gibi birçok hayat standartlarını düşüren durumdan şikayetçi ve muzdaripler. Hastanelerde verilen hizmet kişinin şikayetleri testlerle ispatlanan belli düzeylere ulaşınca çözüm aranan ve tedavi edilen hastalıklara dönüşen tablolara yöneliktir. Halbuki bireylerin kendilerini huzursuz eden bu bulguları danışman hekimleri vasıtasıyla kendilerine özel sağlıklı yaşam danışmanlığı programlarıyla yönetmeleri hem sorunlarını çözmeye hem de ileride gelişebilecek hastalıkları önlemeye yarayacaktır.
Medikal detoksla zayıflama en sağlıklı zayıflama yöntemlerinin başında gelir
Sağlığı bir bütün olarak değerlendirmek gerekirse, bağırsaklardan dişlere kadar her organın sağlık da yeri vardır. Çok akut bir travma ya da benzeri bir nedenle hasar görmüş bir bölge yok ise hastadaki şikayetler hep bir birikimin, sıkıntı oluşturan ve birbirini tetikleyen başka sistemlerin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle tespit edilen her bir problemin birlikte çözümü ile gerçek bir iyileşme sağlanabilir. Bağırsakların ve floranın beden sağlığımızdaki yeri çok büyüktür. Disbiyoz, kronik rahatsızlıkların sürecini hızlandıran önemli bir sağlık problemidir.
Doğumdan itibaren yanlış beslenme, kullanılan antibiyotikler, çevresel şartlar gibi nedenlerle bozulan flora ile birlikte, sindirim, boşaltım, vitamin-hormon sentezleri, bağışıklığımız, hatta duygular düşünceler de bozulmaktadır. Bu nedenle tedavide ilk adımımız florayı sağlığına kavuşturmak olmalı. Bağırsak detoksunun ardından hassasiyetlere dikkat edilerek düzenlenecek yeni bir beslenme düzeni, hassas olunmasa da sağlıksız olduğunu bildiğimiz her türlü rafine-işlenmiş-katkılı gıdalardan uzaklaşmak, azalmış probiyotiklerin yerine konması, ne yediğimiz kadar nasıl sindirdiğimiz de önemli olduğundan eksik enzimlerin düzen sağlanana kadar takviyesi, yeterli su tüketimi floranın sağlığı açısından yapılması gereken uygulamalardır. Bozulan florada sayıları çok az olan bir takım fırsatçılar hızla çoğalmaya başlarlar.
En büyük gıdası şeker olan candida da fırsatçı bir maya mantarıdır. Kendi metabolizmaları sonucu oluşturdukları toksik maddelerle yaygın ağrılardan, obeziteye, cilt bulgularından depresyona kadar bir çok semptoma neden olabilirler. Bu durumda metabolik, ve de hormonal dengeyi sağlayabilmek için mutlaka antikandidial, antiasidik, insülin direncini kıracak bir beslenme programının uygulanması gerekir.